Kandırılmış hissetmiyorum.
- I don't feel cheated.
Aldatılmış olduğunu düşünüyorum.
- I think you've been cheated.
Arkadaşının seni aldatmasına izin verme.
- Don’t let your friend cheat you.
Tom karısını hiç aldatmadığını söylüyor.
- Tom says that he has never cheated on his wife.
Kumarbaz aldatmak için hileli zar kullandı.
- The gambler used loaded dice to cheat.
Tom Mary'yi aldatmakla suçladı.
- Tom accused Mary of cheating.
Onu hilekarlıkla suçladım.
- I accused him of cheating.
Ben ne zaman hile yaptım?
- When have I ever cheated?
Erkek çocuğu sınav esnasında kopya çekmekle suçlandı.
- The boy was accused of cheating during the exam.
Tom kopya çekmekle suçlandı.
- Tom was accused of cheating.
Tom dalavereden suçlandı.
- Tom has been accused of cheating.
Tom Mary'nin onu aldattığından şüphelenmeye başladı.
- Tom began to suspect that Mary was cheating on him.
Bana öyle geliyor ki kocam beni arkadaşımla aldatıyor.Ona söylemek istiyorum:Sen kedi çalıyorsun!.
- It appears that my husband is cheating on me with my friend. I want to tell her: You thieving cat!.
O bir dolandırıcı ve bir yalancı.
- He's a cheat and a liar.
Kartlarda hile yapmak yanlıştır.
- It is wrong to cheat at cards.
Mary sınavda hile yapmak için zaman makinesini kullandı.
- Mary used her time machine to cheat on the exam.
Onu hilekarlıkla suçladım.
- I accused him of cheating.
To cheat fate.
... You've cheated on me? How could you, Rudy? ...