Jose kendini kötü karakterli bir kişi olarak gösterdi.
- José showed himself to be a person of bad character.
Steve iyi karakterli bir adam.
- Steve is a man of good character.
O çok iyi kişilikli bir adamdır.
- He's a man of very good character.
Onda kişilik sorunu var.
- She has a character defect.
Japonya'nın birçok farklı özellikleri var.
- Japan has many different characteristics.
Japon dilinin birçok ayırt edici özellikleri var.
- The Japanese language has many distinctive characteristics.
O iyi bir insan sarrafı.
- He's a good judge of character.
Sen kötü bir insan sarrafısın.
- You're a terrible judge of character.
Hayaller kişiliklerimizin mihenktaşıdır.
- Dreams are the touchstones of our characters.
Jose kendini kötü karakterli bir kişi olarak gösterdi.
- José showed himself to be a person of bad character.
Japon yazım düzeni çok karmaşıktır, iki binden fazla karakteri olan üç tane alfabe vardır.
- The Japanese writing system is very complicated, it has three alphabets with more than two thousand characters.
O çok iyi kişilikli bir adamdır.
- He's a man of very good character.
Kişiliğini tamamen değiştirdi.
- She has totally changed her character.
n harfi küçük bir harftir.
- The letter n is a lower-case character.
The great mass of American citizens estimate us, as being a characterless and purposeless people ; and hence we hold up our heads, if at all, against the withering influence of a nation's scorn and contempt.
We saw a shady character slinking out of the office with some papers.
Who's your favorite video game character?
- Who's your favourite video game character?
I'm already able to write Chinese characters.
- I am already able to write Chinese characters.