Çeşitli şeyler hakkında konuştuk.
- We talked about various things.
Çeşitli Türk restoranlarında, şiş kebap ana yemektir.
- In various Turkish restaurants, shishkabob is the main food.
Japonya yurtdışından birçok önemli ham madde ithal eder.
- Japan imports various raw materials from abroad.
O ofisteki birçok insanı taklit ediyordu.
- She was mimicking the various people in our office.
O kasede değişik türde şekerleme var.
- There are various kinds of candy in that bowl.
Biz değişik başlıklarda konuştuk.
- We talked about various topics.
Diplomatlara çeşitli ayrıcalıklar tanınır.
- Diplomats are allowed various privileges.
Ayrıca çeşitli konular hakkında konuşmakla çok fazla zaman kaybedeceğiz.
- Besides, we will lose too much time to talk about the various topics.