O, fırsatını iyi kullandı.
- He made the most of the chance.
Bu fırsatı kaçırmayın.
- Don't let this chance slip by.
Onun geleceğine dair bir ihtimal var mı?
- Is there any chance that he will come?
Büyük ihtimalle kazanacak.
- There is a good chance that he will win.
Anahtarlarımı nereye koyduğumu bilmen için şans var mı?
- Any chance you know where I put my keys?
Bu bir ömür boyu şanstır.
- This is the chance of a lifetime.
Şansımızı denemek zorunda olacağız.
- We'll have to take our chances.
Sadece şansımızı denemek zorunda kalacağız.
- We'll just have to take our chances.
Bir şans elde ederek bir kader yaratacaksın.
- You'll make a fortune by taking a chance.
Kader şansa bırakılmayacak kadar ciddidir.
- Fate is too serious to be left to chance.
Bu senin yegâne imkâniyetin.
- This is your only chance.
Tom riske girmek istemedi.
- Tom didn't want to take any chances.
Riskini al ve onu yap.
- Take your chance, and do it.
Bunu göze almak istemem.
- I wouldn't want to take the chance.
Göze almak zorundayım.
- I have to take the chance.
Kazanmanın bir dış şansı vardır.
- There's an outside chance of winning.
Tom yarışı kazanma şansı olduğunu düşündü.
- Tom thought he had a chance to win the race.
Onun seçileceğine dair iyi bir olasılık var.
- There's a good chance that he'll be chosen.
Onun seçileceğine dair iyi bir olasılık var.
- There's a good chance that he'll be elected.
O riske girmek zorundayım.
- I have to take that chance.
Tom riske girmek istemedi.
- Tom didn't want to take any chances.
Dün bir restoranda onunla tesadüfen tanıştım.
- I met her by chance at a restaurant yesterday.
Onun kardeşiyle tesadüfen dükkânda karşılaştık.
- We met her brother at the shop by chance.
There is a 30% chance of rain tomorrow.
Mr. Mason, shivering as some one chanced to open the door, asked for more coal to be put on the fire, which had burnt out its flame, though its mass of cinder still shone hot and red. The footman who brought the coal, in going out, stopped near Mr. Eshton's chair, and said something to him in a low voice, of which I heard only the words, old woman,—quite troublesome..
Why leave it to chance when a few simple steps will secure the desired outcome?.