Bir bardak şampanya alacağım.
- I'll take a glass of champagne.
Tom Mary'ye bir bardak şampanya verdi.
- Tom handed Mary a glass of champagne.
Tom saçındaki şampuanı duruladı.
- Tom rinsed the shampoo out of his hair.
Tom durulama yapmaz. O sadece şampuan kullanır.
- Tom doesn't use rinse. He only uses shampoo.
Sabah saçımı şampuanlamam.
- I don't shampoo my hair in the morning.
Piyasada mevcut şampuanların kalitesinde büyük bir fark vardır.
- There is big difference in the quality of shampoos available in the market.