Mr White punished the boy for cheating on the examination.
- Bay White sınavda kopye çektiği için çocuğu cezalandırdı.
Because he lied, he was punished.
- O, yalan söylediği için cezalandırıldı.
I'm punishing you for your negligence.
- Seni umursamazlığın yüzünden cezalandırıyorum.
What are you punishing them for?
- Onları ne için cezalandırıyorsun?
Because he lied, he was punished.
- O, yalan söylediği için cezalandırıldı.
He was punished for lying.
- O, yalan söylediği için cezalandırıldı.
He was penalized for not wearing a seatbelt.
- Emniyet kemeri takmadığı için cezalandırıldı.
I was penalized for not wearing a seatbelt.
- Emniyet kemeri takmadığım için cezalandırıldım.
Tom certainly hadn't done anything that deserved that kind of punishment.
- Tom kesinlikle o tür cezayı hak edecek bir şey yapmadı.
Raskolnikov is the protagonist of the book of Crime and Punishment written by Dostoevsky.
- Raskolnikov, Dostoyevski tarafından yazılan Suç ve Ceza isimli kitabının baş kahramanıdır.
We should abolish the death penalty.
- Ölüm cezasını kaldırmalıyız.
We must abolish the death penalty.
- Ölüm cezasını iptal etmeliyiz.
Does prison reform criminals?
- Cezaevi suçluları islah eder mi?
In Singapore, one way to punish a criminal is to whip him or her.
- Singapur'da bir suçluyu cezalandırmanın bir yolu onu ya da onu kırbaçlamaktır.
Cézanne knew how to paint nature in a new way.
- Cézanne doğanın yeni bir biçimde nasıl resmedileceğini biliyordu.
But that doesn't affect the sentencing.
- Fakat o, cezayı etkilemez.
Tom hasn't been charged.
- Tom cezalandırılmadı.
Although they were not guilty, they were charged.
- Suçlu olmamalarına rağmen cezalandırıldılar.
He was disciplined for his wrongdoing.
- O kabahati için cezalandırıldı.
Tom paid a $300 fine.
- Tom 300 dolar para cezası ödedi.
Tom had to pay a fine because he parked in the wrong place.
- Tom arabasını yanlış yere park ettiği için ceza ödemek zorunda kaldı.
Terrible punishments were promised her.
- Ona korkunç cezalar söz verildi.
We should abolish the death penalty.
- Ölüm cezasını kaldırmalıyız.
The man is liable to the death penalty.
- Adam ölüm cezasına karşı duyarlı.
We award punitive damages in the amount of two million dollars.
- İki milyon dolarlık ceza tazminatı ödüyoruz.