I can't reply your message immediately, for I can't type fast.
- Hızlı yazamadığım için mesajına hemen cevap veremiyorum.
Please write me a reply soon.
- Lütfen bana kısa sürede bir cevap yaz.
Larry Ewing doesn't answer me.
- Larry Ewing bana cevap vermiyor.
I'm Japanese, the boy answered.
- Çocuk cevap verdi: Ben Japonum.
He wrote him a friendly response.
- Ona arkadaşça bir cevap yazdı.
She wrote him a friendly response.
- Ona arkadaşça bir cevap yazdı.
You don't have to answer quickly.
- Çabucak cevap vermek zorunda değilsin.
It's difficult to answer this question.
- Bu soruya cevap vermek zor.
You don't have to respond by letter.
- Mektupla cevap vermek zorunda değilsin.
Do you not want to respond?
- Cevap vermek istemiyor musun?
If you don't want to reply, you don't have to.
- İstemiyorsan cevap vermek zorunda değilsin.
You don't have to reply today.
- Bugün cevap vermek zorunda değilsin.
You don't have to reply today.
- Bugün cevap vermek zorunda değilsin.
I answer for her honesty.
- Onun dürüstlüğü için cevap veriyorum.
Tom has a lot to answer for.
- Tom cevap vermek için çok şeye sahip.
Tom didn't know how to reply.
- Tom nasıl cevap vereceğini bilmiyordu.
She didn't reply to my letter.
- O, mektubuma cevap vermedi.
I called his office again and again, but no one answered.
- Onun bürosunu tekrar tekrar aradım fakat kimse cevap vermedi.
I'm Japanese, the boy answered.
- Çocuk cevap verdi: Ben Japonum.
Larry Ewing doesn't answer me.
- Larry Ewing bana cevap vermiyor.
I'm Japanese, the boy answered.
- Çocuk cevap verdi: Ben Japonum.
Don't quibble about the details.
- Detaylar hakkında kaçamaklı cevap verme.
Tom answered in the affirmative.
- Tom olumlu cevap verdi.
Tom replied in the negative.
- Tom olumsuz cevap verdi.
Öğrenci 256'nın karekökü on altıdır diye yanıtladı.
- Talebe 256'nın karekökü on altıdır diye cevapladı.