certain; sure of oneself

listen to the pronunciation of certain; sure of oneself
Английский Язык - Турецкий язык
kendini; emin belirli
confident
kendinden emin

Tom kesinlikle kendinden emin görünüyor. - Tom certainly sounds confident.

Tom kendinden emindi. - Tom used to be confident.

confident
{s} kendine güvenen

Tom gerçekten kendine güvenen bir çocuk. - Tom is a really confident kid.

Tom çok kendine güvenen değil. - Tom isn't so confident.

confident
{s} emin

Tom kesinlikle kendinden emin görünüyor. - Tom certainly looks confident.

Emin görünüyordu fakat onun iç duyguları tamamen farklıydı. - He looked confident but his inner feelings were quite different.

confident
{s} güvenli

Artık gerçekten güvenli hissediyorum. - I'm feeling really confident now.

Ben güvenli hissediyordum. - I was feeling confident.

confident
{s} cüretli
confident
inanan
sure of oneself
kendine güvenmek
confident
özünden emin
sure of oneself
kendine güvenen
confident
{s} inançlı
confident
kani
confident
confidently güvenle
confident
{s} atak
confident
{s} kuşkusuz
confident
tereddüt etmeden
Английский Язык - Английский Язык
{s} confident
sure of oneself
self-confident

When it came to sport, he was really sure of himself: he knew he was good.

sure of oneself
self-assured, have confidence in oneself
certain; sure of oneself
Избранное