He was standing with his hands in his pockets.
- O, elleri ceplerinde duruyordu.
He warmed himself with a pocket heater.
- O bir cep ısıtıcısı ile kendini ısıttı.
Do you have a mobile phone?
- Cep telefonunuz var mı?
His mobile phone produced radio emissions that interfered with other phones.
- Onun cep telefonu, diğer telefonları engelleyen radyo emisyonu üretti.
His mobile phone produced radio emissions that interfered with other phones.
- Onun cep telefonu, diğer telefonları engelleyen radyo emisyonu üretti.
You should turn off the mobile phone.
- Cep telefonunu kapatmalısın.
I got a new cellphone.
- Yeni bir cep telefonu aldım.
Tom forgot where he put his cell phone.
- Tom cep telefonunu nereye koyduğunu unuttu.
Don't waste your pocket money.
- Cep harçlığınızı boşa harcamayın.
I've already spent all my pocket money for this month.
- Bu ay tüm cep harçlığımı zaten harcadım.
I want a cellular phone.
- Bir cep telefonu istiyorum.
This cellular phone is really expensive.
- Bu cep telefonu gerçekten pahalı.
Don't waste your allowance on useless things.
- Cep harçlığını yararsız şeylere harcama.
His mobile phone produced radio emissions that interfered with other phones.
- Onun cep telefonu, diğer telefonları engelleyen radyo emisyonu üretti.
This type of mobile phone sells well.
- Bu tür cep telefonu iyi satar.
Do you have a cellphone?
- Cep telefonunuz var mı?
I got a new cellphone.
- Yeni bir cep telefonu aldım.
This cellular phone is really expensive.
- Bu cep telefonu gerçekten pahalı.
I want a cellular phone.
- Bir cep telefonu istiyorum.
His mobile phone produced radio emissions that interfered with other phones.
- Onun cep telefonu, diğer telefonları engelleyen radyo emisyonu üretti.
You should turn off the mobile phone.
- Cep telefonunu kapatmalısın.
You should turn off your cell phone.
- Cep telefonunu kapatmalısın.
Tom forgot where he put his cell phone.
- Tom cep telefonunu nereye koyduğunu unuttu.
Tom clicked on his flashlight.
- Tom cep fenerini açtı.
Tom took out his flashlight and turned it on.
- Tom cep fenerini çıkardı ve onu açtı.
Tom took out his flashlight and turned it on.
- Tom cep fenerini çıkardı ve onu açtı.
Tom clicked on his flashlight.
- Tom cep fenerini açtı.
He put his hands in his pockets.
- O ellerini ceplerine koydu.
I shoved my hands into my pockets.
- Ellerimi ceplerime koydum.