O, arabasının üzerine bir örtü koydu. - He put a cover over his car.
O, arabasının üzerine bir örtü koydu.
He put a cover over his car.
Tom arabasının üstüne bir kılıf koydu. - Tom put a cover over his car.
Tom arabasının üstüne bir kılıf koydu.
Tom put a cover over his car.
O çukur doldurulmalı, kapatılmamalı. - That hole should be filled, not covered.
O çukur doldurulmalı, kapatılmamalı.
That hole should be filled, not covered.