There are more things in Heaven and Earth, Horatio, than are dreamt of in your philosophy.
- Horatio, Cennette ve Dünyada sizin felsefenizde hayal edilenden çok daha fazla şeyler vardır.
I can wait to love in heaven.
- Cennette sevmek için bekleyebilirim.
This beach is a paradise for surfers.
- Bu plaj sörfçüler için bir cennet.
The island is a paradise for children.
- Ada çocuklar için bir cennet.
John said that the kingdom of heaven was near.
- Yahya, cennet krallığının yakında olduğunu söyledi.
Sami and Layla had an idyllic life.
- Sami ve Leyla cennet gibi bir hayat yaşadılar.