Büyük bir dikkatle devam etmeliyiz.
- We should proceed with great caution.
Lütfen dikkatli olun.
- Please proceed with caution.
O beni benim sağlığıma karşı dikkatsiz olmama karşı uyarıda bulundu.
- He cautioned me against being careless of my health.
Sınıfta aşikar bir şekilde sigara içen lise öğrencileri ve onları uyaramayan öğretmenler cezalandırılacak.
- High school students who flagrantly smoke in class and the teachers who can't caution them will be punished.
Sami, Leyla'yı Ferit'ten uzak durması için uyardı.
- Sami cautioned Layla to stay away from Farid.