O, ona karışık sinyaller verdi.
- She gave him mixed signals.
Bu konuda karışık duygularım var.
- I have mixed feelings about this.
Tom'un karmaşık duyguları vardı.
- Tom had mixed feelings.
Bir kez daha karmaşık metaforlar kullanarak bir şarkı yazdı.
- Once again he wrote a song using mixed metaphors.
Bu buzdolabının entegre buz ve su dağıtıcısı vardır.
- This refrigerator has an integrated ice and water dispenser.
Fotolitografi entegre devreler yapmak için kullanılır.
- Photolithography is used to make integrated circuits.