Tom şişe kapakları topluyor.
- Tom collects bottle caps.
Tom tirbuşonunu bulamadığı için vida kapaklı bir şarap şişesi getirdiğine memnun oldu.
- Tom was glad that he'd bought a bottle of wine with a screw cap, since he couldn't find his corkscrew.
Tom için bir başlık satın aldım ve Mary için bir çift eldiven satın alacağım.
- I bought a cap for Tom and I'll buy a pair of gloves for Mary.
Daha az grafikler ve daha fazla başlık açıklamayı daha net yapabilir.
- Fewer graphics and more captions would make the description clearer.
Çocuk kepini çıkardı.
- The boy took off his cap.
Dışarı çıkmak için kepimi giydim.
- I put on my cap to go out.
Tom şapkasını kaybetti, ve yeni bir tane almak zorunda olduğunu hissetti.
- Tom lost his cap, and he felt that he had to buy a new one.
Bu şapka Tom'a aittir.
- This cap belongs to Tom.
İtalya'nın başkenti Roma'dır.
- The capital of Italy is Rome.
Pekin, Çin'in başkentidir.
- Beijing is the capital of China.
Şanslı mavi kasketim nerede?
- Where's my lucky blue cap?
Mary her zaman sol eğilimli olmuştur, ama o Sol Parti için mecliste bir koltuğa sahip olduğundan beri, o, radikal kapitalizm eleştirisi ile bir medya yıldızı oldu.
- Mary has always been left-leaning, but since she's got a seat in parliament for the Left Party, she has become a media star with her radical critique of capitalism.
Tom girişimci bir kapitalist.
- Tom is a venture capitalist.
He wired the cap to the bundle of dynamite, then detonated it remotely.
Billy spent all morning firing caps with his friends, re-enacting storming the beach at Normandy.
Did he think they were going to put a cap in his ass right in the middle of Metreon?.
In the current era of global warming, Mount Kilimanjaro is no longer permanently snow-capped.
... right now Social Security contributions are capped at a ...
... eager after the capped over ...