Seçimi kazanmak adayın siyasi partisi için büyük bir zaferdi.
- Winning the election was a great victory for the candidate's political party.
Dwight Eisenhower bir başkan adayıydı.
- Dwight Eisenhower was the candidate for president.
Samimi görüşünü istiyorum.
- I'd like your candid opinion.
Bir an için samimi olalım.
- Let's be candid for a moment.
Medya onun potansiyel bir başkan adayı olduğunu bildirmesine rağmen, herhangi biri gerçekten onun potansiyel bir başkan olduğunu düşünüyor mu?
- Even though the media reports that she is a potential presidential candidate, does anyone really think that she is a potential president?
Görüşmelerde dürüst ve samimi olmak zorundasın.
- You have to be up-front and candid at interviews.
Ülkedeki devlet başkanlığı adaylarından biri seçim arifesinde saldırıya uğradı.
- One of the candidates for the presidency of the country was attacked on the eve of the election.
Mevcut adayların bir listesi vardı.
- There was a list of available candidates.
O resmen adaylığını açıkladı.
- He officially announced his candidacy.
Tom sınıf başkanlığı için adaylığını açıkladı.
- Tom announced his candidacy for class president.
Can we this quote? he knew not where to look for faithful advice, efficient aid, or candid judgement. — Washington Irving — The Life and Voyages of Christopher Columbus.
His portraits looked stiff and formal but his candids showed life being lived.
... candidate. You can make a lot of money and pay lower ...
... Romney is your candidate. But that's not what I believe. ...