He has a monster appetite.
Get away from those children, you meatheaded monster!.
Have you seen those powerlifters on TV? They're monsters.
A hideous monster used to live there.
- Orada korkunç bir canavar yaşardı.
There's a monster under my bed.
- Yatağımın altında bir canavar var.
The beast is alive, awake and hungry.
- Canavar canlı, uyanık ve aç.
They say that music soothes the savage beast, but for me personally, it neither relaxes me nor calms me.
- Onlar müziğin vahşi canavarı sakinleştirdiğini söylüyorlar ama benim için şahsen, o beni ne rahatlatıyor ne de sakinleştiriyor.
Don't provoke the beast.
- Canavarı tahrik etmeyin.
The most dangerous beast is the beast within.
- En tehlikeli canavar içindeki canavardır.
If you go into the forest, watch out for the ogres who eat children!
- Eğer ormana giderseniz, çocukları yiyen canavarlara dikkat edin!