Kafede bir fincan kahve içtim.
- I had a cup of coffee at the cafe.
Kafeteryada çalışmak istiyorum.
- I'd like to work at the cafeteria.
Kafede bir fincan kahve içtim.
- I had a cup of coffee at the cafe.
Kafateryada kahve içiyor olabilir.
- She might be having coffee in the cafeteria.
Ben çocukken, komşuları korkutmak için bir evcil kahverengi ayım olsun istedim.
- When I was little, I wanted to have a pet brown bear to scare my neighbors.
Ania kahverengi ama Magdalena sarı saça sahip.
- Ania has brown hair, but Magdalena has blonde hair.
Sonbaharda yapraklar kahverengileşir.
- The leaves turn brown in the autumn.
... network or an external drive. So I walk into an Internet cafe, and there's an OS running ...
... your frame of reference is Starbucks not left cafe and you've got 26 Pia time is ...