cadde

listen to the pronunciation of cadde
Турецкий язык - Английский Язык
street

It is dangerous for children to play in the street. - Caddede oynamak çocuklar için tehlikelidir.

My uncle has a store along the street. - Amcamın cadde boyunca bir mağazası var.

avenue

I met her by accident on Third Avenue. - Üçüncü caddede rastlantı sonucu onunla karşılaştım.

I met her by accident on Third Avenue. - Onunla Üçüncü Cadde'de tesadüfen karşılaştım.

road

Jim looked right and left before he crossed the road. - Jim caddeyi geçmeden önce sağa ve sola baktı.

He was seen crossing the road. - O, caddeyi geçerken görüldü.

boulevard
drive

Tom was the driver of the car that crashed into the supermarket on Park Street. - Park Caddesinde süpermarkete çarpan arabanın sürücüsü Tom'du.

Be careful not to drive the wrong way on a one-way street. - Tek yönlü bir caddede ters yönde sürmemeye dikkat edin.

(Bilgisayar) street address
throughway
main road
main road, main street, avenue
main street

A lot of people went by on the main street. - Ana caddeden bir sürü insan geçti.

The post office is just off the main street. - Postane ana caddeden uzak.

highroad
thoroughfare
causeway
cadde adresi
(Bilgisayar) street address
cadde yol rotu
(Otomotiv) street rod
ev-cadde
(Bilgisayar) home street
işlek cadde
thoroughfare
caddeler
streets
Hükümet binasının olduğu cadde
(londra) Whitehall
New york'un güneyinde tekin olmayan bir cadde
Bowery
ana cadde
anacadde
evle cadde arasındaki yol
driveway

I swept the driveway for you. - Senin için evle cadde arasındaki yolu süpürdüm.

geniş cadde
boulevard
iki cadde arasındaki binalar
block
iş-cadde
(Bilgisayar) business street
transit cadde
through street
Турецкий язык - Турецкий язык
(Osmanlı Dönemi) Geniş, işlek, büyük yol. Anayol. şah-rah
Şehir içinde ana yol
ana yol
(Osmanlı Dönemi) HACCE
ana cadde
Şehirde ara sokakların açıldığı geniş yol
cadde
Избранное