Hastalıktan dolayı partiye gidemedim.
- I could not go to the party because of illness.
Japonya'nın dış yardımları yurttaki ekonomik yavaşlamadan dolayı kısmen azalıyor.
- Japan's foreign aid is decreasing in part because of an economic slowdown at home.
Mutlu olmaya karar verdim çünkü sağlığım için iyi.
- I decided to be happy because it's good for my health.
Okula gidiyoruz çünkü öğrenmek istiyoruz.
- We go to school because we want to learn.
Posta grev yüzünden ertelendi.
- The mail is delayed because of the strike.
Öğrenciler televizyon ve çizgi roman yüzünden, çok kitap okumazlar.
- Students don't read many books because of TV and comics.