but, except that

listen to the pronunciation of but, except that
Английский Язык - Турецкий язык

Определение but, except that в Английский Язык Турецкий язык словарь

although
rağmen

Genç olmasına rağmen, çok dikkatlidir. - Although he is young, he is very careful.

Yağmur ormanlarının, dünya yüzeyinin sadece yüzde ikisini kaplamasına rağmen; vahşi bitki, hayvan ve bitki türlerinin yarısından fazlası orada yaşar. - Although rainforests make up only two percent of the earth's surface, over half the world's wild plant, animal and insect species live there.

although
olduğu halde
although
bağ. -diği halde, ise de, olmakla beraber: Although he's old he's a good dancer. Yaşlı olduğu halde iyi dans eder. Although I tried hard it
although
ise de
although
gerçi
although
-dığı halde
although
ile beraber
although
bununla birlikte
although
halde

Sana söylediğim halde yapmadın bunu. - Although I tell you to, you don't do it.

Bitkin olduğum halde, işe devam ettim. - Although I was exhausted, I continued to work.

although
karamazdan
although
-e karşın
although
olmakla beraber
although
olmasına rağmen

Genç olmasına rağmen, çok dikkatlidir. - Although he is young, he is very careful.

İstasyona geri dönüş uzun bir yol olmasına rağmen, eski vagon yavaş yavaş yaklaştı. - Although it was a long way back to the station, little by little the old wagon drew near.

although
her ne halde
although
baçlaç gerçi
although
conj. karşın
although
(bağlaç) karşın, ise de, rağmen, olduğu halde, gerçi
Английский Язык - Английский Язык
although
but, except that
Избранное