Tom reached into the trash can and pulled out a crumpled letter.
- Tom çöp kutusuna uzandı ve buruşuk bir mektup çıkardı.
Tom found a crumpled piece of paper on the floor.
- Tom yerde bir parça buruşuk kağıt buldu.
His ties were always wrinkled.
- Onun kravatları her zaman buruşuk.
His blue coat was dirty and wrinkled.
- Mavi ceketi kirli ve buruşuktu.