The biggest challenge to the project will be the availability of workers with the skills required to bring it to fruition.
- Projenin en büyük zorluğu, hayata geçirmek için gerekli beceriye sahip emekçilerin bulunup bulunmaması olacak.
Bugün burada bulunma amacımız silah seslerini susturmak - Our presence here today is to silence the gunshots.
Tom doesn't want to be found.
- Tom bulunmak istemiyor.
Tom didn't want to be found.
- Tom bulunmak istemiyordu.
The letters q, w and x exist in English.
- İngilizce Q, W ve X harfleri bulunmaktadır.
The church is situated on the edge of town.
- Kilise şehrin kenarında bulunmaktadır.
Thursday Island is situated in the Torres Strait between Australia's northernmost Cape York and New Guinea.
- Thursday adası Avustralya'nın en kuzeyindeki Cape York ve Yeni Gine arasındaki Torres boğazında bulunmaktadır.
The church is situated on the edge of town.
- Kilise şehrin kenarında bulunmaktadır.
Thursday Island is situated in the Torres Strait between Australia's northernmost Cape York and New Guinea.
- Thursday adası Avustralya'nın en kuzeyindeki Cape York ve Yeni Gine arasındaki Torres boğazında bulunmaktadır.
The city is found west of London.
- Şehir Londra'nın batısında bulunmaktadır.
The saltiest water in the world is found in Antarctica in a small lake named Don Juan Pond.
- Dünyada en tuzlu su Antartika'da Don Juan Pond adında küçük bir gölde bulunmaktadır.
I have no time to engage in political activity.
- Siyasal etkinlikte bulunmak için zamanım yok.
You have to contribute your fair share.
- Adil payına katkıda bulunmak zorundasın.