I have put off writing to him till today.
- Bugüne kadar ona yazmayı erteledim.
Tom didn't need to finish that work by today.
- Tom'un o işi bugüne kadar bitirmesine gerek yoktu.
Today is Wednesday.
Today is the day we'll fix this once and for all.
In the 1500s, people had to do things by hand, but today we have electric can openers.
It will not make much difference whether you go today or tomorrow.
- Bugün ya da yarın gitmen pek fark yaratmayacak.
Why are there no taxis at the station today?
- Neden bugün istasyonda taksi yok?
They have been good neighbors to this day.
- Onlar bugüne kadar iyi komşulardı.
They have been good neighbors to this day.
- Onlar bugüne kadar iyi komşulardı.
1959'dan bugüne kadar yapılan çalışmalar sonuç vermedi.
May this day be the happiest day in your life.
- Bugün hayatındaki en mutlu gün olsun.
We've waited a long time for this day.
- Bugün için uzun süre bekledik.
This book is his best effort to date.
- Bu kitap, bugüne kadar onun en iyi çabası.
How many songs has Mariah Carey written to date?
- Mariah Carey bugüne kadar kaç tane şarkı yazmış?