bu nedenle

listen to the pronunciation of bu nedenle
Турецкий язык - Английский Язык
therefore

Every rare thing is expensive, besides a cheap horse is rare, therefore a cheap horse is expensive. - Her nadir şey pahalıdır, ayrıca ucuz bir at enderdir, bu nedenle ucuz at pahalıdır.

Sometimes Paris exhausts me, but often Brussels bores me. Therefore, I live between the two. - Bazen Paris beni tüketir fakat sık sık Brüksel beni sıkıyor. Bu nedenle, ben ikisi arasında yaşıyorum.

for this reason

For this reason, I cannot go with you. - Bu nedenle, seninle gidemem.

For this reason, no one can blame Tom. - Bu nedenle, Tom'u hiç kimse suçlayamaz.

thus

Many women pursue higher education and careers, thus delaying marriage and childbirth. - Birçok kadın yüksek öğretime ve kariyere devam ediyor, bu nedenle evlilik ve doğum gecikiyor.

Thus fought the Okinawan people. - Bu nedenle Okinava insanları savaştı.

accordingly
thereof
consequently

Cassava is a drought-tolerant crop and consequently a major staple food for millions of people. - Manyok kuraklığa dayanıklı bir ekindir ve bu nedenle milyonlarca insan için önemli bir temel gıdadır.

therefore, so, consequently, hence
that's why

See how Lenny can swallow an entire hot dog without chewing or choking? That's why upper management loves him so much. - Lenny'nin nasıl çiğnemeden veya boğulmadan tam bir sosisli sandvici yutabildiğine bak? Bu nedenle üst idare onu bu kadar fazla sever.

He is honest. That's why I like him. - O dürüst. Bu nedenle onu beğenirim.

herewith
and so

I want a wife and children, and so I need a house. - Bir eş ve çocuk istiyorum ve bu nedenle bana bir ev lazım.

wherefore
as a consequence
(Konuşma Dili) on that account
this is why
and consequently

Cassava is a drought-tolerant crop and consequently a major staple food for millions of people. - Manyok kuraklığa dayanıklı bir ekindir ve bu nedenle milyonlarca insan için önemli bir temel gıdadır.

so
hence
thusly
hereat
and therefore

Everything is transient and therefore sorrowful. - Her şey geçicidir ve bu nedenle üzücüdür.

He was born in England, and therefore speaks English. - İngiltere'de doğmuş ve bu nedenle İngilizce konuşuyor.

that being the case

That being the case, he had little to say. - Bu nedenle, onun söyleyecek çok az şeyi vardı.

in consequence
there for
whence
Турецкий язык - Турецкий язык
bundan
bu nedenle
Избранное