I'll return at half past six.
- Saat altı buçukta döneceğim.
Once the work is done, usually around half past five, I come home to have dinner.
- İş yapılır yapılmaz, genellikle beş buçuk civarında, akşam yemeği yemek için eve gelirim.
It took me an hour and a half to get there by car.
- Araba ile oraya ulaşmak benim bir buçuk saatimi aldı.
He read for more than two and a half hours.
- İki buçuk saatten daha fazla bir süre okudu.