Saat başı haber yayınlıyoruz.
- We broadcast news on the hour.
O program şu anda yayınlanıyor.
- That program is now being broadcast.
Sarhoş bir TV sunucusu, canlı yayın esnasında istifra etti.
- A drunk TV presenter vomited during a live broadcast.
Konuşma özgürlüğü özellikle yayımcılar için önemlidir.
- Freedom of speech is especially important to broadcasters.
O TV istasyonu sadece film yayınlamaktadır.
- That TV station broadcasts only movies.
O, modern sanat hakkında ilginç bir yayın yaptı.
- He gave an interesting broadcast about modern art.
Amerikanın sesi Washington'dan yayın yapar.
- Voice of America broadcasts from Washington.
Program dün radyo üzerinden yayınlandı.
- The program was broadcast over the radio yesterday.
O program şu anda yayınlanıyor.
- That program is now being broadcast.
While copyright goes to the people who create things, broadcast rights go to people who have no creative contribution at all.
Konser canlı olarak yayınlandı.
- The concert was broadcast live.
O program şu anda yayınlanıyor.
- That program is now being broadcast.
Konser canlı olarak yayınlandı.
- The concert was broadcast live.
Televizyon önemli bir kültür kaynağı olabilir, ve eğitim yayınlarına birçok okulda değer verilmektedir.
- Television could be an important source of culture, and its educational broadcasts are valued in many schools.
Some networks have started using a broadcast delay on live programs to catch any offensive material before it aired.
broadcast-station employee.