Bir alıcı piyasası malların bol olduğu, alıcıların çok çeşitli seçimlere sahip olduğu, ve fiyatların düşük olduğu bir piyasadır.
- A buyers' market is a market in which goods are plentiful, buyers have a wide range of choices, and prices are low.
Orijinal qipao geniş ve boldu.
- The original qipao was wide and loose.
Oturma odamda geniş pencereler var.
- My living room has wide windows.
Mississippi Nehri derin ve geniştir.
- The Mississippi River is deep and wide.
Bu dergi yaygın olarak dolaşır.
- This magazine circulates widely.
Depremden sonra yaygın bir panik vardı.
- There was widespread panic after the earthquake.
Arka kapı sonuna kadar açık.
- The back door's wide open.
Gözlerinizi ardına kadar açık tutun.
- Keep your eyes wide open!
İki öğrenci arasında fikirlerde büyük bir uçurum vardır.
- There is a wide gap in the opinions between the two students.
Pencere tamamen açıktı.
- The window was wide open.
Saat sabahın üçü fakat ben tamamen uyanığım ve çabalasamda uyuyamadım.
- It's already 3 a.m., but I'm wide awake and couldn't fall asleep if I tried.
Fadıl kapıyı ardına kadar açık buldu.
- Fadil found the door wide open.
Gözlerinizi ardına kadar açık tutun.
- Keep your eyes wide open!