brittle, short, weak, frail

listen to the pronunciation of brittle, short, weak, frail
Английский Язык - Турецкий язык

Определение brittle, short, weak, frail в Английский Язык Турецкий язык словарь

fragile
narin

Onun kağıt uçağı narindi. - His paper plane was fragile.

Çiçekler o kadar narin ve güzeldir ki şiirler ve metaforlar olmadan onlar hakkında konuşamazsın. - Flowers are so fragile and so beautiful, that you can't speak about them without poetry or metaphors.

fragile
{s} kırılgan

Mutluluk cam gibidir: kırılgandır. - Happiness is like glass: it is fragile.

Bugün belirli bir kimse müthiş kırılgan oluyor. - A certain someone is being awfully fragile today.

fragile
{s} kırılabilir

Kırılabilir bu parçalar bütün risklere karşı sigortalanmalıdır. - These fragile items must be insured against all risks.

fragile
{s} kolay kırılan, kırılgan
fragile
{s} kolay kırılır
fragile
{s} ince
fragile
{s} çıtkırıldım
fragile
nazik
fragile
{s} alıngan
fragile
{s} gevrek
fragile
(İnşaat) kırılır, kırılgan
Английский Язык - Английский Язык
{a} fragile
brittle, short, weak, frail
Избранное