brighten up

Английский Язык - Турецкий язык

Определение brighten up в Английский Язык Турецкий язык словарь

aydınlanmak

parlatmak

neşelenmek

canlanmak

Связанные Термины

illuminate

{f} aydınlatmak

Karanlık alanları aydınlatmak için bir el feneri kullanırım. - I use a flashlight to illuminate dark areas.

illuminate

{f} ışıklandırmak

illuminate

tezhipçi

illuminate

aydınlığa kavuşturmak

illuminate

donatmak

illuminate

(Sanat) ışık vermek

illuminate

aydınlat

Gün ışığı ortalığı aydınlatır, acılar da ruhu. - Sun lights the landscape, pain illuminates the soul.

Ayin sırasında binlerce mum kiliseyi aydınlattı. - Thousands of candles illuminated the church during the ceremony.

illuminate

{f} (birini/bir konuyu) aydınlatmak

illuminate

{f} aydınlanmak

illuminate

{f} ışıtmak

illuminate

{f} yaldızlı harflerle süslemek

illuminate

(İnşaat) aydınlatma

Karanlık alanları aydınlatmak için bir el feneri kullanırım. - I use a flashlight to illuminate dark areas.

illuminate

{f} (kitabı/yazıyı) tezhip etmek

Английский Язык - Английский Язык

Определение brighten up в Английский Язык Английский Язык словарь

To become brighter

To make cheerful

brighten up a room.

illuminate

Расстановка переносов

bright·en up

Турецкое произношение

braytın ʌp

Произношение

/ˈbrītən ˈəp/ /ˈbraɪtən ˈʌp/