Toplamın 900 doların üzerinde olacağını hesapladı.
- Tom calculated that the total would be over 900 dollars.
Toplam 3000 yene varıyor.
- The total comes to 3,000 yen.
O tamamen kesin değildir.
- It isn't totally exact.
Tom tamamen yok olmuş görünüyor.
- Tom looks totally wiped out.
Toplam 100 dolara ulaştı.
- The total amounted to 100 dollars.
Ekibimiz toplamda beş madalyaya ulaştı.
- Our team achieved five medals in total.
Tom başarılı bir biçimde tüm eyaletteki oyların yaklaşık yüzde sekseninin desteğini alacak duruma erişti.
- Tom successfully carried the state with nearly sixty percent of the total statewide vote.
Toplam gizliliği kabul etmek ve bir gizlilik sözleşmesi imzalamak zorundaydık.
- We had to agree to total confidentiality and sign a non-disclosure agreement.