Tom wants to dye his hair.
- Tom saçını boyamak istiyor.
Have you ever dyed your hair?
- Saçını hiç boyadın mı?
The paint on the seat on which you are sitting is still wet.
- Oturduğun yerdeki boya hâlâ yaştır.
The paint on the seat on which you are sitting is still wet.
- Oturduğun koltuktaki boya hâlâ ıslak.
Tom and Mary coloured some eggs for Easter.
- Tom ve Mary Paskalya için birkaç yumurta boyadı.
The snow that fell recently has coloured the mountain white, it is truly beautiful.
- Son zamanlarda düşen kar, dağı beyaza boyadı, bu gerçekten güzel.
The house needs a new coat of paint.
- Evin yeni bir kat boyaya ihtiyacı var.
They put a coat of paint on the chair.
- Onlar sandalyeye bir kat boya sürdüler.
Have you ever dyed your hair?
- Saçını hiç boyadın mı?
Tom dyed his hair dark brown.
- Tom saçını koyu kahverengine boyadı.
He's laughing at me because my lips are stained with squid ink.
- Dudaklarım kalamar mürekkebi ile boyandığı için o bana gülüyor.
My hands are stained with paint.
- Ellerim boya ile lekelendi.
Coloring eggs is fun.
- Yumurta boyamak eğlenceli.
Adult coloring books have become popular recently.
- Yetişkin boyama kitapları son zamanlarda popüler hale geldi.
I needn't have painted the fence.
- Çiti boyamama gerek yoktu.
Tom had his house painted last summer.
- Tom geçen yaz evini boyattı.