O iki gün önceden vardı.
- He arrived two days previously.
Soruları önceden hazırlamak senin yararına olur.
- It would be to your advantage to prepare questions in advance.
İslam öncesi Araplar göçebeydiler.
- The pre-Islamic Arabs were nomads.
O önceden kesilmiş domuz filetosu aldı.
- He bought the pre-cut pork loin.
O önceden kesilmiş domuz filetosu aldı.
- He bought the pre-cut pork loin.
Önceden belirlenen doğum tarihinin akşamında suyum kesildi..
- My water broke on the evening of the predicted birth date.
Önceki hayatınızda kim olabileceğinizi öğrenmek için aşağıdaki formu doldurunuz.
- Complete the following form to know who you could have been in a previous life.
Okul öncesi çocuklar için giriş ücretsizdir.
- Admission is free for preschool children.
Tom Mary'nin evlilik öncesi anlaşmayı imzalamasını istedi.
- Tom wanted Mary to sign a prenuptial agreement.
Biz önceden aperatifleri hazırladık.
- We prepared snacks beforehand.
Önceden belirlenen doğum tarihinin akşamında suyum kesildi..
- My water broke on the evening of the predicted birth date.
Onunla önceki gün tanıştım.
- I met him on the previous day.
Ben önceki gün bir kamera kaybettim.
- I had lost a camera in the previous day.