O, meşe ağacından bazı dallar kesti.
- He cut some branches off the oak tree.
Tarih beşeri bilimlerin bir dalıdır.
- History is a branch of the humanities.
Bankanın şubeleri Japonya'nın her yerinde bulunmaktadır.
- The branch offices of the bank are located all over Japan.
O geçen ay genel müdürlükten şube müdürlüğüne transfer edildi.
- She was transferred from the head office to a branch office last month.
O geçen ay genel müdürlükten şube müdürlüğüne transfer edildi.
- She was transferred from the head office to a branch office last month.
Tom başını bir ağaç dalına çarptı.
- Tom banged his head on a tree branch.
Bir nar bülbülü bir ağaç dalında oturur.
- A robin sits on a tree branch.