Onların her ikisi de sevimli
- Both of them are very cute.
Her ikisi de dışarıya bakmak için pencereye gitti.
- Both of them went to the window to look outside.
Kardeşlerin her ikisi de dışarıdalardı.
- Both the brothers were out.
Ebeveynlerimin her ikisi de şu an evdeler.
- Both my parents are at home now.
Onların her ikiside evli değil.
- They are both unmarried.
Her ikisi de dışarıya bakmak için pencereye gitti.
- Both of them went to the window to look outside.
Kardeşlerin her ikisi de dışarıdalardı.
- Both the brothers were out.
Ebeveynlerimin her ikisi de şu an evdeler.
- Both my parents are at home now.
Kardeşlerin her ikisi de dışarıdalardı.
- Both the brothers were out.
O, her iki bacağından felçlidir.
- She is paralyzed in both legs.
Ebeveynlerimin her ikisi de şu an evdeler.
- Both my parents are at home now.
Onların her ikisi de odadalar.
- Both of them are in the room.
O, onların her ikisini de yemek istiyor.
- He wants to eat both of them.
Ebeveynlerimin her ikisi de şu an evdeler.
- Both my parents are at home now.
Vazoyu iki elinle tut.
- Hold the vase with both hands.
Tom ve Mary her ikisi de aynı zamanda konuşuyordu.
- Tom and Mary were both talking at the same time.
İkisini aynı zamanda yapamazsın.
- You can't do both at the same time.
Her ikimiz de Tampa'lıyız.
- Both of us are from Tampa.
İkimiz de Bostonluyuz.
- Both of us are from Boston.
look like both of you.
Both you and I are students.
... You can answer one or both of them. ...
... ALAN RUSBRIDGER: And both of you are optimistic about the ...