The laundry room is in the basement.
- Çamaşırhane bodrumdadır.
Tom discovered two dead bodies in his basement.
- Tom bodrum katında iki ceset keşfetti.
Tom put our old computer in the cellar.
- Tom eski bilgisayarımızı bodruma koydu.
He brought our TV set down to the cellar.
- TV setimizi aşağıya bodruma getirdi.
There's a laundromat in the basement of our apartment building.
- Bizim apartmanın bodrum katında bir çamaşırhane var.
It's probably safer in the basement.
- O, bodrum katında muhtemelen daha güvenli.
There's a pool table in Tom's basement.
- Tom'un bodrum katında bir bilardo masası var.
It's probably safer in the basement.
- O, bodrum katında muhtemelen daha güvenli.