Tom ve Mary dama oynadılar.
- Tom and Mary played checkers.
O günlerde, dama oynamayı severdim.
- Back in those days, I loved to play checkers.
Bana nasıl satranç oynayacağımı öğretir misin?
- Will you teach me how to play chess?
O, satranç turnuvasında birincilik ödülünü aldı.
- He carried off the first prize at the chess tournament.
Hızlı bir dama oyunu için vaktiniz var mı?
- Do you have time for a quick game of checkers?
Dama oyunu oynuyorlardı.
- They were playing a game of checkers.