bluing.

listen to the pronunciation of bluing.
Английский Язык - Турецкий язык

Определение bluing. в Английский Язык Турецкий язык словарь

blue
mavi

Beyaz bir bulut mavi yaz gökyüzünde yüzüyordu. - A white cloud is floating in the blue summer sky.

Gök bugün mavi, bulutsuz. - The sky today is blue, without a cloud.

blue
(Argo) münakaşa
bluing
(Avcılık) meneviş
bluing
çivit
bluing
(Mühendislik) menevişleme
blue
mavi üniformalı kimse
blue
{s} müstehcen
blue
{f} çarçur etmek
blue
{f} maviye boyamak

Evimi maviye boyamak istemiyorum. - I don't really want to paint my house blue.

Mary arabasını parlak maviye boyamak istiyor. - Mary wants to paint her car bright blue.

blue
mavileştirmek
blue
{s} mavi, mavi renkli
blue
(Tıp) Mavi boya

Tom odasını mavi boyamak istiyor. - Tom would like to paint his room blue.

Biraz mavi boyaya ihtiyacım var. - I need some blue paint.

blue
tutucu
blue
{f} har vurup harman savurmak
blue
sembolü mavi olan bir zümrenin üyesi
blue
{s} k.dili. efkârlı
blue
{s} keyifsiz

Bugün biraz keyifsiz hissediyorum. - I'm feeling a little blue today.

Pazartesi günleri her zaman keyifsizim. - I always feel blue on Mondays.

blue
{i} muhafazakâr partili
blue
(Tekstil) 1. mavi 2. çivitlemek
blue
{i} mavi, mavi renk
blue
blac
bluing
(Askeri) MENEVİŞ: Koruyucu bir tabaka temini için, cilalanmış çeliğin küherçile veya odun külü ile birlikte hararete gösterilmesi suretiyle, çelik üzerinde mavi bir oksit tabakasının meydana getirilmesi. Buna "phosphate finish" de denir
Английский Язык - Английский Язык
bluing.
Избранное