O, arkasında izleyen köpeği ile yürüyüşe çıktı.
- He went out for a walk, with his dog following behind.
Bizi izleyen birini görmedim.
- I didn't see anybody following us.
Tom'un bizi izlemeyi bırakmasını istedim.
- I asked Tom to stop following us.
Beni izlemeni istemiyorum.
- I don't want you following me.
10 a 1 ölçeğinde, lütfen aşağıdaki dillerdeki yeterliliğini sınıflandır.
- On a scale of 1 to 10, please rate your proficiency in the following languages.
Aşağıdaki cümleleri Japoncaya çevir.
- Translate the following sentences into Japanese.
Tom Mary'nin kendisini izlediğini fark etti.
- Tom noticed that Mary was following him.
Bizi izleyen birini görmedim.
- I didn't see anybody following us.
Tom ve Mary, ertesi hafta yine orada buluşmak için karar verdi.
- Tom and Mary decided to meet there again the following week.
Tom, ertesi gün Mary ile buluşmak için randevu verdi.
- Tom made an appointment to meet Mary the following day.
Şiddetli bir donmanın ardından kangrenle enfekte olduktan sonra Tom'un ayağı kesilmek zorunda kaldı.
- Tom's foot had to be amputated after it had become infected with gangrene following a severe frostbite.
Bir sonraki yıl o onunla evlendi.
- She married him the following year.
The following wind sped us on our way.