Savaş şiddetli ve inanılmaz şekilde kanlıydı.
- The battle was fierce and unbelievably bloody.
Tom'un kanlı bir burnu vardı ve kanı gömleğine sürdü.
- Tom had a bloody nose and got blood on his shirt.
Lanet olası kapıyı kapat.
- Close the bloody door.
Eğer içki içersen ve araba sürersen sen lanet olası bir salaksın.
- If you drink and drive, you're a bloody idiot.
Lanet olası kapıyı kapat.
- Close the bloody door.
O lanet kapıyı kapat!
- Shut that bloody door!
Tom'un kanayan bir burnu var.
- Tom has a bloody nose.