We can't let these greedy bastards take what is ours.
- Bu açgözlü piçlerin bizimkileri almalarına izin veremeyiz.
We like it when others' mistakes are pointed out, but not when ours are.
- Başkalarının hataları işaret edildiğinde bu hoşumuza gider, fakat bizimkiler işaret edildiğinde değil.
We really enjoyed ourselves.
- Biz gerçekten eğlendik.
We enjoyed ourselves at the seaside all day.
- Biz bütün gün deniz kenarında eğlendik.
Their price is below ours.
- Onların fiyatı bizimkinin altındadır.
Their lifestyle is different from ours.
- Onların yaşam biçimi bizimkinden farklı.
This product brought us a large margin.
- Bu ürün bize büyük bir kar getirdi.
We advertise our products on TV.
- Biz, TV'de ürünlerimizin reklamını yaparız.