She crumbled a biscuit.
- O bir bisküviyi parçaladı.
Biscuits can be frozen.
- Bisküviler dondurulabilir.
They bought a box of cookies.
- Onlar bir kutu bisküvi aldılar.
Please help yourself to the cookies.
- Lütfen bisküvilere buyurun.
Would you like cookies with your tea?
- Çayınızla bisküvi ister misiniz?
Tom used to bake us cookies.
- Tom bize bisküviler pişirirdi.
I bought these biscuits at the grocer's.
- Bu bisküvileri bakkalda aldım.
Biscuits can be frozen.
- Bisküviler dondurulabilir.