They usually go to school by bicycle.
- Okula genellikle bisikletle giderler.
I had my bicycle stolen last night.
- Dün gece bisikletimi çaldırdım.
You stole my bike, and now I'm going to break your face.
- Bisikletimi çaldın ve şimdi ben senin ağzını burnunu dağıtacağım.
Her bike is better than mine.
- Onun bisikleti benimkinden daha iyi.
Sometimes I walk home from work and sometimes I cycle, because I live close to where I work.
- Bazen işten eve yürürüm ve bazen bisiklet sürerim, çünkü çalıştığım yer oturduğum yere yakın.
It was below zero this morning, but I cycled to school.
- Bu sabah sıcaklık sıfırın altındaydı ama okula bisikletle gittim.
A lot of bicycles are illegally parked in front of the station.
- Birçok bisiklet istasyonun önünde yasa dışı olarak park edilmektedir.
Wherever you go, you see a lot of bicycles left on sidewalks near stations.
- Nereye giderseniz gidin, istasyonların yanında kaldırımlar üstünde bırakılmış çok sayıda bisiklet görürsünüz.
I took the wheels off my bicycle.
- Bisikletimden tekerleri çıkardım.
Tom can't ride a bicycle very well yet, so his bicycle has training wheels.
- Tom henüz bisiklete çok iyi binemiyor, bu yüzden onun bisikletinin eğitim tekerlekleri var.