birkaç

listen to the pronunciation of birkaç
Турецкий язык - Английский Язык
several

The temperature fell several degrees. - Sıcaklık birkaç derece düştü.

The value of the painting was estimated at several million dollars. - Resmin tahmini değeri birkaç milyon dolar.

a few

Only a few people understood me. - Sadece birkaç kişi beni anladı.

You can't be hungry. You had a snack a few minutes ago. - Aç olamazsın. Birkaç dakika önce abur cubur yedin.

some

My father bought some CDs for my birthday. - Babam, doğum günüm için bana birkaç CD aldı.

You know that two nations are at war about a few acres of snow somewhere around Canada, and that they are spending on this beautiful war more than the whole of Canada is worth. - Kanada civarında bir yerde birkaç dönüm karla ilgili iki ulusun savaşta olduğunu ve bu güzel savaşa tüm Kanada'nın değdiğinden daha çok para harcadıklarını bilirsiniz.

a number of

A number of students are absent today. - Bugün birkaç öğrenci eksik.

A number of friends saw him off. - Birkaç arkadaş onu uğurladılar.

one or two
a few, some, several
few

Only a few people understood me. - Sadece birkaç kişi beni anladı.

You'll be able to drive a car in a few days. - Birkaç gün içinde araba sürebileceksin.

couple

I've seen a couple of Kurosawa's films. - Kurosawa'nın filmlerinden birkaçını izledim.

Tom has a couple of friends in Boston. - Tom'un Boston'da birkaç arkadaşı var.

number of

Tom and Mary have gone swimming together a number of times. - Tom ve Mary birkaç kez birlikte yüzmeye gittiler.

A number of passengers were injured. - Birkaç yolcu yaralandı.

deux
multiple

There were multiple disclaimers at the start of the video. - Videonun başında birkaç feragatname vardı.

The judge was forced to slam her gavel down multiple times in order to restore order to the court. - Hakim mahkemeye düzeni sağlamak için birkaç sefer tokmağı aşağı vurmak zorunda kaldı.

the few

Tom was among the few who survived. - Tom hayatta kalan birkaç kişi arasındaydı.

Tom was among the few who stayed and helped. - Tom kalan ve yardım eden birkaç kişinin arasındaydı.

few of
several of
leveret
{s} sundry
any

Not eating or drinking anything for a couple of days may result in death. - Birkaç günlüğüne hiçbir şey yememek veya içmemek ölümle sonuçlanabilir.

I want some potatoes. Do you have any? - Birkaç patates istiyorum. Hiç patatesiniz var mı?

birkaç gün önce
the other day
birkaç yıl önce
a few years ago
birkaç çapulcu
a bunch of looters
birkaç iyi adam
a few good men
birkaç dakika içinde
in a couple of minutes
birkaç devletin egemenliği ile yönetilen ülke
condominium
birkaç dilim domuz pastırması verin lütfen
give me several slices of bacon please
birkaç dilim jambon verin lütfen
give me several slices of ham please
birkaç dilim peynir verin lütfen
give me several slices of cheese please
birkaç dilim salam verin lütfen
give me several slices of salami please
birkaç kişi
several persons
birkaç kişilik iş yapan kimse
oneman show
birkaç kişilik işi tek başına yapma
oneman show
birkaç kuşağı anlatan uzun roman
saga novel
birkaç parçadan oluşmuş
sectional
birkaç parçalı mobilya
sectional furniture
birkaç sesle şarkı söylemek
troll
birkaç sözcükten oluşan ifade
phrase
birkaç tane 40 wattlık ampul istiyorum
I would like to have a couple of 40 watt bulbs
birkaç ülkeye yayılan
pandemic
bir kaç
a few

We almost got caught a few times. - Biz neredeyse bir kaçkez yakalandık.

The man passed away a few hours ago. - Adam bir kaç saat önce vefat etti.

bir kaç
a number of
bir kaç
a small number of
birkaç gün
a few days
Birkaç gün
few days
Birkaç gün
a few day
aynı anda birkaç işlem yapabilme
time sharing
burada birkaç hafta kalacağım
I'll stay here for a couple of weeks
herhangi bir sorun olduğu takdirde arayabileceğim birkaç numara verin lütfen
Please give me some numbers to call in case of trouble
ziyaret süremi birkaç gün daha uzatmak istiyorum
I'd like to extend my stay for a few days
ülke üzerindeki birkaç devletin egemenliği
condominium
üst üste birkaç vuruş
(tenis) rally
Турецкий язык - Турецкий язык
Çok olmayan, az sayıda, az: "Sade birkaç, nöbetçi görünüyordu."- Y. K. Beyatlı
Çok olmayan, az sayıda, az
üç dört
birkaç
Избранное