birbirlerini

listen to the pronunciation of birbirlerini
Турецкий язык - Английский Язык
each other

The two people were shaking hands heartily as if they had not seen each other for years. - Sanki yıllarca birbirlerini görmemişler gibi İki insan yürekten tokalaşıyorlardı.

They were never to see each other again. - Onlar asla birbirlerini tekrar görmeyeceklerdi.

one another

The three hyenas sat in a circle, reasoning with one another. - Üç sırtlan birbirlerini ikna etmeye çalışarak bir daire içinde oturdu.

Tom and Mary kissed one another. - Tom ve Mary birbirlerini öptüler.

birbiri
one another

Let's try to understand one another. - Birbirimizi anlamaya çalışalım.

We helped one another. - Birbirimize yardımcı olduk.

birbiri
each other

These two lines cut across each other at right angles. - Bu iki çizgi birbirini dik açıyla kesmektedir.

Japan and China differ from each other in many ways. - Japonya ve Çin, pek çok yönden birbirinden farklıdır.

birbiri
each other, one another
birbiri
{f} interconnected

Tatoeba is really multilingual. All the languages are interconnected. - Tatoeba gerçekten çok dilli. Bütün diller birbirine bağlıdır.

Everything is interconnected. - Her şey birbirine bağlıdır.

Турецкий язык - Турецкий язык

Определение birbirlerini в Турецкий язык Турецкий язык словарь

BiRBiRi
Biri diğerinin yanı sıra
BiRBiRi
Karşılıklı olarak biri ötekini, öteki de onu: "O zaman on dört paşa, büyük, hudutsuz bir hayret içinde İzzet Paşa'nın, sonra da birbirlerinin yüzüne baktılar."- N. S. Örik
birbiri
Karşılıklı olarak biri ötekini, öteki de onu
birbirlerini
Избранное