Mr Miyake showed me lots of places during my stay in Kurashiki.
- Bay Miyake Kurashiki'de kaldığım sırada bana bir sürü yer gösterdi.
There were lots of people at the concert.
- Konserde bir sürü insan vardı.
Tom's got heaps of friends.
- Tom'un bir sürü arkadaşı var.
I have a lot of friends.
- Bir sürü arkadaşım var.
You have a lot of books.
- Senin bir sürü kitabın var.
There were lots of people at the concert.
- Konserde bir sürü insan vardı.
I have a lot of friends.
- Bir sürü arkadaşım var.
I have loads of things to do.
- Yapacak bir sürü işim var.
I buy loads of stuff at that store.
- Ben o mağazada bir sürü şey alırım.
When I got to the office, I had tons of work waiting for me. I was running around like a chicken with its head cut off.
- Ofise vardığımda, beni bekleyen bir sürü işim vardı. Kafası kesilmiş bir tavuk gibi oradan oraya koşuşturuyordum.
You have tons of friends.
- Bir sürü arkadaşın var.
Tom's got heaps of friends.
- Tom'un bir sürü arkadaşı var.
A lot of people live in Tokyo.
- Birsürü insan Tokyo'da yaşıyor.
I have a lot of books.
- Benim birsürü kitabım var.