The councilor tabled a number of controversial motions.
- Meclis üyesi bir miktar tartışmalı önerge sundu.
A number of books were stolen.
- Bir miktar kitap çalındı.
I had some money stolen yesterday.
- Ben dün bir miktar para çaldırdım.
He has some money in the bank.
- Onun bankada bir miktar parası var.
There was only a little milk left in the bottle.
- Şişe içinde kalan sadece bir miktar süt vardı.