bir kaç

listen to the pronunciation of bir kaç
Турецкий язык - Английский Язык
a few

Tom nodded his head a few times. - Tom bir kaç kere başını salladı.

We almost got caught a few times. - Biz neredeyse bir kaçkez yakalandık.

a number of
a small number of
birkaç
several

The temperature fell several degrees. - Sıcaklık birkaç derece düştü.

The value of the painting was estimated at several million dollars. - Resmin tahmini değeri birkaç milyon dolar.

birkaç
some

He got a broken jaw and lost some teeth. - Kırık bir çenesi var ve birkaç dişini kaybetti.

My father bought some CDs for my birthday. - Babam, doğum günüm için bana birkaç CD aldı.

birkaç
{s} a few

I visited Romania a few years ago. - Birkaç yıl önce Romanya'yı gördüm.

You can't be hungry. You had a snack a few minutes ago. - Aç olamazsın. Birkaç dakika önce abur cubur yedin.

birkaç
few

I visited Romania a few years ago. - Birkaç yıl önce Romanya'yı gördüm.

You'll be able to drive a car in a few days. - Birkaç gün içinde araba sürebileceksin.

birkaç
couple

Tom put up with the pain for a couple of weeks before finally going to the hospital. - Sonunda hastaneye gitmeden önce, Tom ağrıya birkaç hafta dayandı.

A couple of flights were delayed on account of the earthquake. - Depremden dolayı birkaç uçuş ertelendi.

birkaç
number of

Tom and Mary have gone swimming together a number of times. - Tom ve Mary birkaç kez birlikte yüzmeye gittiler.

Tom died a number of years ago. - Tom birkaç yıl önce öldü.

birkaç
deux
birkaç
multiple

There were multiple disclaimers at the start of the video. - Videonun başında birkaç feragatname vardı.

The judge was forced to slam her gavel down multiple times in order to restore order to the court. - Hakim mahkemeye düzeni sağlamak için birkaç sefer tokmağı aşağı vurmak zorunda kaldı.

birkaç
one or two
birkaç
a number of

A number of passengers were injured. - Birkaç yolcu yaralandı.

Tom and Mary have gone swimming together a number of times. - Tom ve Mary birkaç kez birlikte yüzmeye gittiler.

birkaç
the few

The nuclear family is a young prejudice; in fact, families have only been built around the few immediate members in the last 50 or 60 years of relative wealth. - Çekirdek aile genç bir önyargıdır; aslında, aileler sadece göreli zenginliğin son 50 ya da 60 yılı içinde birkaç yakın üyenin etrafında inşa edilmiştir.

Tom was among the few who stayed and helped. - Tom kalan ve yardım eden birkaç kişinin arasındaydı.

birkaç
few of
birkaç
several of
bir sonraki yarışta kaç tane bahis yatırılabilir
How many bets can one make on the next race
birkaç
a few, some, several
birkaç
leveret
birkaç
{s} sundry
birkaç
any

If you have any interesting books, lend me some. - İlginç kitapların varsa, bana birkaç tane ödünç ver.

I want some potatoes. Do you have any? - Birkaç patates istiyorum. Hiç patatesiniz var mı?

Турецкий язык - Турецкий язык

Определение bir kaç в Турецкий язык Турецкий язык словарь

Birkaç
üç dört
birkaç
Çok olmayan, az sayıda, az: "Sade birkaç, nöbetçi görünüyordu."- Y. K. Beyatlı
birkaç
Çok olmayan, az sayıda, az