We almost got caught a few times.
- Biz neredeyse bir kaçkez yakalandık.
Tom nodded his head a few times.
- Tom bir kaç kere başını salladı.
Afghanistan and Iran both changed their national anthems several times in the course of the 20th century.
- Afganistan ve İran her ikisi de milli marşlarını 20.yüzyıl boyunca birkaç kez değiştirmişti.
Ikeda made several silly mistakes, and so he was told off by the department head.
- Ikeda birkaç aptalca hata yaptı ve bu yüzden ona bölüm başkanı tarafından ağzının payı verildi.
My father bought some CDs for my birthday.
- Babam, doğum günüm için bana birkaç CD aldı.
My mother made some new clothes.
- Annem bana birkaç yeni giysi yaptı.
Only a few people showed up on time.
- Yalnızca birkaç kişi vaktinde geldi.
Only a few people understood me.
- Sadece birkaç kişi beni anladı.
I visited Romania a few years ago.
- Birkaç yıl önce Romanya'yı gördüm.
Only a few people showed up on time.
- Yalnızca birkaç kişi vaktinde geldi.
I've seen a couple of Kurosawa's films.
- Kurosawa'nın filmlerinden birkaçını izledim.
Tom put up with the pain for a couple of weeks before finally going to the hospital.
- Sonunda hastaneye gitmeden önce, Tom ağrıya birkaç hafta dayandı.
Tom and Mary have gone swimming together a number of times.
- Tom ve Mary birkaç kez birlikte yüzmeye gittiler.
Tom died a number of years ago.
- Tom birkaç yıl önce öldü.
The judge was forced to slam her gavel down multiple times in order to restore order to the court.
- Hakim mahkemeye düzeni sağlamak için birkaç sefer tokmağı aşağı vurmak zorunda kaldı.
There were multiple disclaimers at the start of the video.
- Videonun başında birkaç feragatname vardı.
Tom and Mary have gone swimming together a number of times.
- Tom ve Mary birkaç kez birlikte yüzmeye gittiler.
A number of passengers were injured.
- Birkaç yolcu yaralandı.
The nuclear family is a young prejudice; in fact, families have only been built around the few immediate members in the last 50 or 60 years of relative wealth.
- Çekirdek aile genç bir önyargıdır; aslında, aileler sadece göreli zenginliğin son 50 ya da 60 yılı içinde birkaç yakın üyenin etrafında inşa edilmiştir.
Tom was among the few who survived.
- Tom hayatta kalan birkaç kişi arasındaydı.
You must not eat anything for a few days.
- Birkaç gün bir şey yememelisin.
Not eating or drinking anything for a couple of days may result in death.
- Birkaç günlüğüne hiçbir şey yememek veya içmemek ölümle sonuçlanabilir.