Tom nodded his head a few times.
- Tom bir kaç kere başını salladı.
The man passed away a few hours ago.
- Adam bir kaç saat önce vefat etti.
It took me several hours to write it.
- Onu yazmak birkaç saatimi aldı.
The temperature fell several degrees.
- Sıcaklık birkaç derece düştü.
You know that two nations are at war about a few acres of snow somewhere around Canada, and that they are spending on this beautiful war more than the whole of Canada is worth.
- Kanada civarında bir yerde birkaç dönüm karla ilgili iki ulusun savaşta olduğunu ve bu güzel savaşa tüm Kanada'nın değdiğinden daha çok para harcadıklarını bilirsiniz.
My mother made some new clothes.
- Annem bana birkaç yeni giysi yaptı.
Only a few people showed up on time.
- Yalnızca birkaç kişi vaktinde geldi.
Only a few people understood me.
- Sadece birkaç kişi beni anladı.
You can't be hungry. You had a snack a few minutes ago.
- Aç olamazsın. Birkaç dakika önce abur cubur yedin.
Only a few people understood me.
- Sadece birkaç kişi beni anladı.
Could you lend me your bicycle for a couple of days?
- Bisikletini birkaç günlüğüne bana ödünç verebilir misin?
A couple of flights were delayed on account of the earthquake.
- Depremden dolayı birkaç uçuş ertelendi.
A number of students are absent today.
- Bugün birkaç öğrenci eksik.
Tom died a number of years ago.
- Tom birkaç yıl önce öldü.
The judge was forced to slam her gavel down multiple times in order to restore order to the court.
- Hakim mahkemeye düzeni sağlamak için birkaç sefer tokmağı aşağı vurmak zorunda kaldı.
There were multiple disclaimers at the start of the video.
- Videonun başında birkaç feragatname vardı.
A number of passengers were injured.
- Birkaç yolcu yaralandı.
A number of friends saw him off.
- Birkaç arkadaş onu uğurladılar.
Tom is one of the few people I can trust.
- Tom güvenebileceğim birkaç kişiden biridir.
Tom was among the few who survived.
- Tom hayatta kalan birkaç kişi arasındaydı.
Not eating or drinking anything for a couple of days may result in death.
- Birkaç günlüğüne hiçbir şey yememek veya içmemek ölümle sonuçlanabilir.
I want some potatoes. Do you have any?
- Birkaç patates istiyorum. Hiç patatesiniz var mı?