She'll try it once more.
- O onu bir kez daha deneyecek.
Try doing it once more.
- Onu bir kez daha yapmayı dene.
She was late once again.
- Bir kez daha geç kalmıştı.
France and Britain were at war once again.
- Fransa ve İngiltere bir kez daha savaştaydı.
I never want to see you here ever again!
- Ben bir daha seni burada asla görmek istemiyorum.
I will never fall in love again.
- Bir daha asla âşık olmayacağım.
I'll say it one more time.
- Bir kez daha söyleyeceğim.
Open your mouth one more time and I will beat you up!
- Ağzını bir kez daha açarsan seni pataklayacağım!
I don't want to lose Fadil all over again.
- Fadıl'ı bir daha kaybetmek istemiyorum.
Please show me another one.
- Lütfen bana başka bir tane daha gösterin.
Let me buy you another one.
- Sana bir tane daha alayım.