Tom said that nothing like that would ever happen again.
- Tom öyle bir şeyin bir daha asla olmayacağını söyledi.
I didn't meet him again after that.
- Ondan sonra bir daha onunla karşılaşmadım.
I don't want to lose Fadil all over again.
- Fadıl'ı bir daha kaybetmek istemiyorum.
We're going to give it another try.
- Onu bir daha deneyeceğiz.
Tom took another look at the picture.
- Tom resme bir daha baktı.
I don't want to lose Fadil all over again.
- Fadıl'ı bir daha kaybetmek istemiyorum.
I'll never overlook your mistakes again.
- Hatalarına bir daha asla göz yummayacağım.
We can give it one more try.
- Onu bir daha deneyebiliriz.
Explain it once more, Jerry.
- Onu bir kez daha açıkla, Jerry.
Try doing it once more.
- Onu bir kez daha yapmayı dene.
Could you please repeat it once again?
- Lütfen onu bir kez daha tekrarlar mısın?
You are entitled to try once again.
- Bir kez daha deneme hakkın var.
If I go by air one more time, I'll have flown in an airplane five times.
- Ben bir kez daha hava yoluyla gidersem uçakta beş kez uçmuş olurum.
Read it one more time, please.
- Onu bir kez daha okuyun, lütfen.
Please show me another one.
- Lütfen bana başka bir tane daha gösterin.
Let me buy you another one.
- Sana bir tane daha alayım.