Keep it together, Tom.
- Onu bir arada tut, Tom.
Laziness and success do not go together.
- Tembellik ve başarı bir arada gitmez.
I play golf every so often.
- Arada bir golf oynarım.
He gets tough at times.
- O arada bir saldırganlaşır.
Every now and then, we eat out.
- Arada bir dışarıda yeriz.
Now and then she plays tennis.
- O, arada bir tenis oynar.
We'll meet some time soon.
- Yakında bir ara buluşuruz.
Let me save you some time.
- Bir ara seni kurtarayım.
Come and see us sometime.
- Bir ara bizi görmeye gel.
I'll drop in on you sometime in the near future.
- Ben yakın gelecekte bir ara sana uğrayacağım.
Once in a while I play golf.
- Arada bir golf oynarım.
Everybody makes mistakes once in a while.
- Herkes arada bir hatalar yapar.
I seldom do that anymore.
- Ben artık onu arada bir yapıyorum.